”Allah de ötesini bırak”

okunması gereken kitaplardan bir tanesi gerçekten mükemmel bir kitap 

UĞUR KOŞAR’IN

‘ALLAH DE ÖTESİNİ BIRAK ‘ KİTABI HEM OKUYUN HEM DE OKUTTURULMASI GEREKEN BİR KİTAP GERÇEKTEN..

blogcuyazar tarafından yayımlandı

yazıyı yazmak değil tam kalbinden yazmak önemlidir.. kimi yazar kimi aşkla yazar...

”Allah de ötesini bırak”” için 9 yorum

      1. Ben bunu dinin iktidarda ülkeyi yöneten politik liderin kendi çıkar(lar)ını azami seviyeye çıkarmak amacıyla toplumunu kontrol etmek için kullandığı bir araç olarak o politik liderin sahibi olduğu devletin bir ideolojik aygıtı özelliği taşıdığını, diğer bir deyişle, cahil halk kitlelerini uyuşturup sömürmek için onun kullandığı – toplumunun çoğunluğunun beynini yıkayan – devletin bir başka ideolojik aygıtı olarak medyanın yani televizyon kanallarının, gazetelerin, radyoların ve hatta şimdi yavaş yavaş internet sitelerinin gördüğü işlevden de çok farkının olmadığı anlamında söyledim. Bilmem anlaşılır oldu mu. 🙂

        PS. Bu arada, WordPress bu yorumumu ilk kez yazdığımda bana hata verip ilk yorumumu sildiği için aynı uzun yorumumu hafızamdan hatırlayıp tekrar yazmam gerekti. Bana alkış. :)))

  1. bu da sizin görüşünüz saygı duyarım. Ama dini olguyu tam anlamıyla yaşayan da birçok kişi var eğer insanlar bir tercih yapıyorlarsa bu onlarla ilgili bir durum yani yanlış ya da doğru bazen insanlar yapmak istediği şeyleri yaparlar o yüzden herkesin iradesi vardır önemli olan bu iradeyi en doğru şekilde kullanmaktır.

    1. Kusura bakma, WordPress bana yazdığın yorumu göstermediği için ancak şimdi sana karşılık yazabiliyorum. Söylediklerin doğru, zira dini konulara yönelik perspektif göreli (ing. relative) bir yapıda olduğu için dünyadaki insanların bazıları dinlere inanırken – ki dinler de kendi içlerinde göreli bir karakterde (Yahudilik, Hristiyanlık, Müslümanlık, Hinduizm, Budizm gibi…) başka bazıları da uçan spagetti canavarına inanıyor. Bu bağlamda da, bizi ulaştıracak tek bir değer kalıyor ki o da Hümanizm.

  2. hümanizm yani insan odaklı yaşam diyorsunuz demek.. ben size bu konuda katılamıyorum malesef, evet bu dünyada her şey insanların önüne serilmiştir ama hümanist bir yapı sevgiden ve dini inanıştan uzak anlamada gelir o yüzden konuşmalarınızdan anladığım kadarıyla siz öyle sevgiden uzak bir kişi değilsiniz bence 🙂 bu düşüncenizi de en kısa zamanda değiştireceğinize inanıyorum ama ben kim ne düşündü diye bakmam sonuçta ne düşünürseniz bu sizin tercihinizdir.. saygılarla 🙂

    1. Hürmanizm hakkında kısmen yanlış bilgiye sahipsiniz. Hümanizm, özetle dünya üzerinde ne kadar insan varsa herbirinin tek tek din, felsefe, ahlak, siyaset, ekonomi vs. her alandaki bütün göreli (ing. relative) bilgilerinin farklılıklarına ve bu bilgileri arasındaki uzlaşmaz çelişkilere (Antagonizmalara) rağmen kendi öğretisinde insanı merkeze koyan anlayışından ve sadece insanın insan olmasından dolayı herhangi bir karşılık beklemeksizin koşulsuz bütün insanlara gösterdiği hoşgörü kaynaklı tüm insanlara yönelik bir insan sevgisidir. Bir önceki yorumunuzda bir tek, Hümanizmin – kiminin Yehova, kiminin Tanrı, kiminin de Allah olarak adlandırdığı – İbrahimi Dinlerin Yaratıcısını insana ait tüm düşüncelerin merkezine koyan Ortodoks bir dini inanıştan uzak olduğu konusunda haklısınız, zira bu tarz Ortodoks bir dini inanış Yaratıcıyı evrendeki tüm hayatın merkezine koyarken Hümanizm ise İnsanı evrendeki tüm hayatın merkezine koyar. Mesela, Antik Yunan filozofu Protagoras’ın bundan 2500 yıl önce ifade ettiği kendisine ait “İnsan her şeyin, varolan şeylerin varolduklarının ve varolmayan şeylerin varolmadıklarının, ölçüsüdür.” sözü de bu tarz bir düşüncenin ürünüdür. Bütün bunlara rağmen yine de Felsefe Tarihinde hem İbrahimi Dinlere inanan hem de Hümanist olan insanlar çıkmıştır ki Danimarkalı Varoluşçu filozof Søren Kierkegaard da onlardan bir tanesidir. Hümanizmin en isabetli ve yerinde yorumunu öğrenmek isterseniz size Jean-Paul Sartre “Varoluşçuluk” kitabını okumanızı tavsiye ederim. D&R kitabevinin websitesinde bir basımını bulabileceğinizi tahmin ediyorum:
      http://www.dr.com.tr/Kitap/Varolusculuk/Jean-Paul-Sartre/Felsefe/Felsefe-Bilimi/urunno=0000000061200
      Saygılar…

  3. hümanizm ayrımcalık yapmaz dediniz ya, aslında insanın farkındalıklarından, seçimlerinden dolayı ayrımcılık yapmak en önce insanlık için ayıp derecesinde bir fiildir. yani bu din yada inanış için tabi ki önemli ama bundan da önemli olan en önce insan gibi davranabilmek ve ayrımcalık yapmamak gerekir. aslında bu insanın doğasında var fakat yaşayış tarzımız çevremiz bizi bu konuda çok etkiliyor. yani hümanizm,hristiyanlık yada müslümanlık her ne inanış olursa olsun en önemli olgu insan gibi davranmaktır 🙂

    inanış konusuna gelirsek dünya üzerinde o kadar çok farklı din ve inanış çeşitleri var ki ama her kişinin hayatı sorguladığı bir dönem vardır ya ‘ben kimim’ ‘nerden geldim’ ‘nereye gidiyorum’ tarzı sorular sorar kendine, işte insanın o dönemde dahi böyle sorular sorması ve bir arayış içinde olması bir yere yönlenmek istediği anlamına gelmiyor mu? tabi ki bu dünya insan için var en önemli varlık insandır fakat şunu da kaçırmayalım bu dünyayı insan yaratamaz ya 🙂

    bir insan beyninide göremez yada vucudunda akan kanıda göremez fakat damarlarında dolaştığını bilir ve inanır yani görmek görmemekten çok inanmaktır asıl olan.. saygılarla.. 🙂 🙂

Bir Cevap Yazın

%d